Luther ve Reformu Katolisizm’i Protesto

Stok Kodu:
9786055978280
Boyut:
135-210-
Sayfa Sayısı:
254
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-05-10
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%35 indirimli
155,00TL
100,75TL
Taksitli fiyat: 6 x 18,14TL
Bu üründen 1 adet satın alınmıştır.
9786055978280
1237440
Luther ve Reformu Katolisizm’i Protesto
Luther ve Reformu Katolisizm’i Protesto
100.75
Batı Hıristiyan toplumu için Ortaçağ, Roma Katolik Kilisesi'nin manevi hegemonyasının kuşattığı bir dönemi ifade etmektedir. Hakkında şüphe duymanın dahi günah ve suç sayıldığı papalık ve kilise kurumu, tezgâhladığı dinsel kumpaslar ile yüzyıllar boyu cemaatinin hem ruhları hem de keseleri üzerinde egemen olmuştur. Bu istismara karşı çıkan pek çok kilise muhalifi, kilisenin “sapkınları” yok eden gazabına uğrayarak ortadan kaldırılmıştır. XVI. yüzyılda bu kutsal sömürü düzenini tehdit etme cesaretini gösteren kişi, Martin Luther'dir. Kendisi de bir ruhban sınıfı üyesi olarak Luther, başlangıçta kilise kurumu içinde kalarak kiliseyi ıslah etme niyetinde olmuştur. Ancak sapkınlıkla suçlanınca kiliseyle köprüleri atarak yeni bir Hıristiyan akımını başlatmıştır. Roma kilisesinin mali sömürüsünden mustarip olan siyasi idarecilerin desteğiyle Luther, kısa süre içinde Roma kilisesinin egemenliğini temelinden sarsmayı başarmıştır. Zamanla “Protestanlık” adıyla kurumsallaşan Luther'in reformasyon öğretileri, Katolisizm sorununu bertaraf etme niyetinde olurken bu kez “protestanlaşma” sorununu doğurmuştur. Ayrıca Hıristiyan reformasyonu, batılı bir dini tecrübe olarak ülkemizin politik ve ideolojik algılarını da derinden etkilemiştir. Devletler, toplumları bir araya getiren siyasî düzenin üst kurumudur. Bu kurumun sevk ve idaresiyle ilgili her tür eylem ise siyasî yapıyı oluşturur. Bu yapının esasına aykırı olan veya işleyişini tehdit eden her tür fiil ise siyasî suçtur. Suç ve ceza dengesi göz önünde bulundurulduğunda, yakın tarihe kadar birçok siyasî rejim, bu suç faillerine diğer suçlara oranla daha ağır cezalar öngörmüşlerdir. Savaş hukukunu dahi merhamet esası üzerine kuran İslâm hukuku, devleti yıkmaya yönelik olmadığı sürece, siyasî otorite aleyhine olan her tür fikri yapıyı daha ilk yıllarından itibaren düşünce zenginliği olarak değerlendirmiş, dünya üzerinde güçlünün haklı sayıldığı bu dönemlerde adî ve siyasî suç ayrımını yaparak siyasî suçlulara birtakım haklar bile tanımıştır. İslâm tarihinde yaşanan siyasî dalgalanmalara rağmen, ilahi otoritenin devlet yönetiminde ortaya koyduğu esaslar, zulmü değil adaleti esas alan siyasî yönetimlere ideal aşılayan bir rehber görevi üstlenmiştir.
Batı Hıristiyan toplumu için Ortaçağ, Roma Katolik Kilisesi'nin manevi hegemonyasının kuşattığı bir dönemi ifade etmektedir. Hakkında şüphe duymanın dahi günah ve suç sayıldığı papalık ve kilise kurumu, tezgâhladığı dinsel kumpaslar ile yüzyıllar boyu cemaatinin hem ruhları hem de keseleri üzerinde egemen olmuştur. Bu istismara karşı çıkan pek çok kilise muhalifi, kilisenin “sapkınları” yok eden gazabına uğrayarak ortadan kaldırılmıştır. XVI. yüzyılda bu kutsal sömürü düzenini tehdit etme cesaretini gösteren kişi, Martin Luther'dir. Kendisi de bir ruhban sınıfı üyesi olarak Luther, başlangıçta kilise kurumu içinde kalarak kiliseyi ıslah etme niyetinde olmuştur. Ancak sapkınlıkla suçlanınca kiliseyle köprüleri atarak yeni bir Hıristiyan akımını başlatmıştır. Roma kilisesinin mali sömürüsünden mustarip olan siyasi idarecilerin desteğiyle Luther, kısa süre içinde Roma kilisesinin egemenliğini temelinden sarsmayı başarmıştır. Zamanla “Protestanlık” adıyla kurumsallaşan Luther'in reformasyon öğretileri, Katolisizm sorununu bertaraf etme niyetinde olurken bu kez “protestanlaşma” sorununu doğurmuştur. Ayrıca Hıristiyan reformasyonu, batılı bir dini tecrübe olarak ülkemizin politik ve ideolojik algılarını da derinden etkilemiştir. Devletler, toplumları bir araya getiren siyasî düzenin üst kurumudur. Bu kurumun sevk ve idaresiyle ilgili her tür eylem ise siyasî yapıyı oluşturur. Bu yapının esasına aykırı olan veya işleyişini tehdit eden her tür fiil ise siyasî suçtur. Suç ve ceza dengesi göz önünde bulundurulduğunda, yakın tarihe kadar birçok siyasî rejim, bu suç faillerine diğer suçlara oranla daha ağır cezalar öngörmüşlerdir. Savaş hukukunu dahi merhamet esası üzerine kuran İslâm hukuku, devleti yıkmaya yönelik olmadığı sürece, siyasî otorite aleyhine olan her tür fikri yapıyı daha ilk yıllarından itibaren düşünce zenginliği olarak değerlendirmiş, dünya üzerinde güçlünün haklı sayıldığı bu dönemlerde adî ve siyasî suç ayrımını yaparak siyasî suçlulara birtakım haklar bile tanımıştır. İslâm tarihinde yaşanan siyasî dalgalanmalara rağmen, ilahi otoritenin devlet yönetiminde ortaya koyduğu esaslar, zulmü değil adaleti esas alan siyasî yönetimlere ideal aşılayan bir rehber görevi üstlenmiştir.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 100,75    100,75   
2 52,39    104,78   
3 35,60    106,80   
6 18,14    108,81   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 100,75    100,75   
2 52,39    104,78   
3 35,60    106,80   
6 18,14    108,81   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 100,75    100,75   
2 52,39    104,78   
3 35,60    106,80   
6 18,14    108,81   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 100,75    100,75   
2 52,39    104,78   
3 35,60    106,80   
6 18,14    108,81   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 100,75    100,75   
2 52,39    104,78   
3 35,60    106,80   
6 18,14    108,81   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 100,75    100,75   
2 52,39    104,78   
3 35,60    106,80   
6 18,14    108,81   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 100,75    100,75   
2 -    -   
3 -    -   
6 -    -   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat