9771303724641
1262238
https://www.kitapbahcesi.com/dogu-bati-67-sayi-sehir-yazilari-i-kasim-aralik-ocak
Doğu Batı, 67. Sayı: Şehir Yazıları I; Kasım, Aralık ,Ocak
129.60
BİR ŞEHİR FARKLI TÜR
İNSANLARDAN OLUŞUR.
BENZER İNSANLAR BİR ŞEHİR MEYDANA GETİREMEZLER.
Şehirler, mekânın yazdığı tarihlerdir veher mekânbir doğa ve tarihkitabı gibi okunup yorumlanabilir.Şehirler,doğa ve tarihinbilincidir.Onda tümbir geçmişin, fiziksel çevrenin, psikolojik etkileşimlerin ve kaynaşmanın, farklı yaşam tarzlarınınyansımasını buluruz. Şehirler uygarlığın ulaştığı bir aşamadır. Her uygarlık daha öncekikültür vegelişmişlik seviyesi ilebu¬lunduğu durumu mukayese eder ve tarihsel akış içinde kendini yeniden adlandırır. Vemamur şehirleriyle dünyaya parıltılı gözlerle bakar. Sadeceşe¬hir isimlerininkökenlerindekideğişimlerincelense uygarlıklarınkendiüs-tünlük gramerini zamanla nasıl oluşturduğuve ortaya nasıl bir tarihyazı¬¬mı çıktığı görülecektir.
Bir şehrin bizi etkileyen gücü nereden gelir? Niçin daima bir mekân nos¬taljisinden söz eder dururuz? Bir şehri yakından tanıyanlar ansızın durup o yerin geçmişinden söz etmeye başladığında esasen bir zamanlar ora¬yı mesken edinmiş kimselerin o mekânda bıraktığı yaşam deneyimlerini yepyeni bir bilinç örgüsü içinde bize aktarmakarzusundadırlar. Tıpkı çok katmanlı bir romanda olduğu gibi şehirler de saklı tuttuğu farklı zamanları tek bir güzellik ve akıl içinde eritirler.İstanbulun zamanı hem Ro¬manın yaşadığı zaman, hem Bizans zamanı hem de Osmanlı zamanıdır. BraudelAkdeniz şehirlerinin tarihini yazarken iç içe geçmiş hızlı ve ağır ilerleyen bu zamantasavvurlarınınenyetkin örneklerini sergilemiştir.
Şehir başlı başına bir yapıve inşa sürecidir. Tüm estetiğiyle bir mevki¬de konumlananmimari,hayal gücünün imkânlarını araştırır ve onu keşfeder.Hegelci terimle ifade edildiğindebu durum mutlak ideanın somut¬¬laşması, duyuların görünür kılınmasıdır. Roma Panteonda, Mısır ise pira¬mitlerdenefes alıp vermeye devam eder. Yapılar birer genel ad olmak¬tan çıkar, kişiselleşir, bizim olur.Notre-Dameyalnız bir katedral değil, o Notre-Damedır. Süleymaniye herhangi bir camii değil, Süley¬maniyedir. Taşa yontulan, mermere dokunan,yüzeye işlenen sanatyüzyıl¬lar arasında serbestçe dolaşan bir hafızaya bekçilik eder.Sıkça söy¬le¬nil¬¬diği üzere her şehir bir ruha sahiptir. Temaşa duygusundan mahrumşe¬hirler isebir karmaşanınve yozlaşmanınürünüdürler.Acelecilik, kuralsız¬¬lık vekayıtsızlık her tarafa sirayet etmiştir.Ne yöne bakılsaucubeler gö¬¬¬¬rülür,nesnelerin amorf karakteridikkatimizi dağıtır, içe-bakışımızı en¬gel¬ler, bu¬lut kümeleri yerineüstümüzden gri enkaz yığınları geçer. Belki bu se¬bep-le şair, Şehirler, ölülerin bedenlerinden çok daha çabuk çürümek¬¬te, kir¬¬lenmektedir diye haykırır bizlere
Evet, şehirlerbir ruha sahiptir!Onlarkonuşur, mırıldanır,şarkı söyler, muammalar yaratır, efsaneler üretir. Gündelik yaşamınritmini ayarlar. Gör¬¬kemli yapıların etrafında bir merkezîlik duygusu örer.Şehrin genişyol¬¬ları bir kayra gibi varlığın açılmasıdır. Agora, forum, pazar yerleri ve mo¬dern çarşılar kalabalıkların nabzını yoklar, hareketliliğini ölçer.Meydan¬lar, caddelerve sokaklarbir dünyagörüşüne açılır/bir dünya görüşüne bakarlar. Şehir en uç karşıtlıklardan yararlanmasını bilir, onu gayri şahsi ilişkiler ağında bir kurala ve yasaya dönüştürür. Şehir yaşamı farklılıklara tahammül edişiyle köylerden, kasabalardan ayrılır. Böylelikle modern şe-hirleruçucu kimliklerin mekânı olmuştur.Simmel modern insanın şehirle olan diyaloğunu tas¬vir ederken bu yabancılığa dikkat çeker. Yabancılık duy¬gusu içindedai¬ma bir takım tepkiler oluştururuz ve kendimizi sürekli yeni arayışlarla donatırız.
Şehir Yazılarında birçok farklı meseleyi bir araya getirmeye çalıştık.Hem tarihsel durumu özetlemek hem de bugüne dair kendi bakışımızı su¬nabilmekiçinKentsel dönüşüm güncel örneklerden yalnızca biridir.Tür¬kiyedeşehirler ve şehircilik anlayışı ise başlıbaşınabir garabetin ko¬nu¬sudur. Eğer şehirlerimiz dile gelseydi belki de her biribaşka bir facianın tanıklığınıanlatacak,çeşitçeşit yıkımvetalan hikâyelerinden söz ede¬cekti. Ufkumuzuartık betondan bir mezar yığını kaplamıştır. Bu du¬rum¬da yaşadığımız bir şehir var mı sorusunu yalnızca maddi koşullar içe¬ri¬sin¬dekalarak yanıtlıyorsak bedenlerimizden önce ruhlarımızı çoktan yitirmiş ola¬biliriz.
Taşkın Takış
BİR ŞEHİR FARKLI TÜR
İNSANLARDAN OLUŞUR.
BENZER İNSANLAR BİR ŞEHİR MEYDANA GETİREMEZLER.
Şehirler, mekânın yazdığı tarihlerdir veher mekânbir doğa ve tarihkitabı gibi okunup yorumlanabilir.Şehirler,doğa ve tarihinbilincidir.Onda tümbir geçmişin, fiziksel çevrenin, psikolojik etkileşimlerin ve kaynaşmanın, farklı yaşam tarzlarınınyansımasını buluruz. Şehirler uygarlığın ulaştığı bir aşamadır. Her uygarlık daha öncekikültür vegelişmişlik seviyesi ilebu¬lunduğu durumu mukayese eder ve tarihsel akış içinde kendini yeniden adlandırır. Vemamur şehirleriyle dünyaya parıltılı gözlerle bakar. Sadeceşe¬hir isimlerininkökenlerindekideğişimlerincelense uygarlıklarınkendiüs-tünlük gramerini zamanla nasıl oluşturduğuve ortaya nasıl bir tarihyazı¬¬mı çıktığı görülecektir.
Bir şehrin bizi etkileyen gücü nereden gelir? Niçin daima bir mekân nos¬taljisinden söz eder dururuz? Bir şehri yakından tanıyanlar ansızın durup o yerin geçmişinden söz etmeye başladığında esasen bir zamanlar ora¬yı mesken edinmiş kimselerin o mekânda bıraktığı yaşam deneyimlerini yepyeni bir bilinç örgüsü içinde bize aktarmakarzusundadırlar. Tıpkı çok katmanlı bir romanda olduğu gibi şehirler de saklı tuttuğu farklı zamanları tek bir güzellik ve akıl içinde eritirler.İstanbulun zamanı hem Ro¬manın yaşadığı zaman, hem Bizans zamanı hem de Osmanlı zamanıdır. BraudelAkdeniz şehirlerinin tarihini yazarken iç içe geçmiş hızlı ve ağır ilerleyen bu zamantasavvurlarınınenyetkin örneklerini sergilemiştir.
Şehir başlı başına bir yapıve inşa sürecidir. Tüm estetiğiyle bir mevki¬de konumlananmimari,hayal gücünün imkânlarını araştırır ve onu keşfeder.Hegelci terimle ifade edildiğindebu durum mutlak ideanın somut¬¬laşması, duyuların görünür kılınmasıdır. Roma Panteonda, Mısır ise pira¬mitlerdenefes alıp vermeye devam eder. Yapılar birer genel ad olmak¬tan çıkar, kişiselleşir, bizim olur.Notre-Dameyalnız bir katedral değil, o Notre-Damedır. Süleymaniye herhangi bir camii değil, Süley¬maniyedir. Taşa yontulan, mermere dokunan,yüzeye işlenen sanatyüzyıl¬lar arasında serbestçe dolaşan bir hafızaya bekçilik eder.Sıkça söy¬le¬nil¬¬diği üzere her şehir bir ruha sahiptir. Temaşa duygusundan mahrumşe¬hirler isebir karmaşanınve yozlaşmanınürünüdürler.Acelecilik, kuralsız¬¬lık vekayıtsızlık her tarafa sirayet etmiştir.Ne yöne bakılsaucubeler gö¬¬¬¬rülür,nesnelerin amorf karakteridikkatimizi dağıtır, içe-bakışımızı en¬gel¬ler, bu¬lut kümeleri yerineüstümüzden gri enkaz yığınları geçer. Belki bu se¬bep-le şair, Şehirler, ölülerin bedenlerinden çok daha çabuk çürümek¬¬te, kir¬¬lenmektedir diye haykırır bizlere
Evet, şehirlerbir ruha sahiptir!Onlarkonuşur, mırıldanır,şarkı söyler, muammalar yaratır, efsaneler üretir. Gündelik yaşamınritmini ayarlar. Gör¬¬kemli yapıların etrafında bir merkezîlik duygusu örer.Şehrin genişyol¬¬ları bir kayra gibi varlığın açılmasıdır. Agora, forum, pazar yerleri ve mo¬dern çarşılar kalabalıkların nabzını yoklar, hareketliliğini ölçer.Meydan¬lar, caddelerve sokaklarbir dünyagörüşüne açılır/bir dünya görüşüne bakarlar. Şehir en uç karşıtlıklardan yararlanmasını bilir, onu gayri şahsi ilişkiler ağında bir kurala ve yasaya dönüştürür. Şehir yaşamı farklılıklara tahammül edişiyle köylerden, kasabalardan ayrılır. Böylelikle modern şe-hirleruçucu kimliklerin mekânı olmuştur.Simmel modern insanın şehirle olan diyaloğunu tas¬vir ederken bu yabancılığa dikkat çeker. Yabancılık duy¬gusu içindedai¬ma bir takım tepkiler oluştururuz ve kendimizi sürekli yeni arayışlarla donatırız.
Şehir Yazılarında birçok farklı meseleyi bir araya getirmeye çalıştık.Hem tarihsel durumu özetlemek hem de bugüne dair kendi bakışımızı su¬nabilmekiçinKentsel dönüşüm güncel örneklerden yalnızca biridir.Tür¬kiyedeşehirler ve şehircilik anlayışı ise başlıbaşınabir garabetin ko¬nu¬sudur. Eğer şehirlerimiz dile gelseydi belki de her biribaşka bir facianın tanıklığınıanlatacak,çeşitçeşit yıkımvetalan hikâyelerinden söz ede¬cekti. Ufkumuzuartık betondan bir mezar yığını kaplamıştır. Bu du¬rum¬da yaşadığımız bir şehir var mı sorusunu yalnızca maddi koşullar içe¬ri¬sin¬dekalarak yanıtlıyorsak bedenlerimizden önce ruhlarımızı çoktan yitirmiş ola¬biliriz.
Taşkın Takış
Axess Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 129,60 | 129,60 |
2 | 67,39 | 134,78 |
3 | 45,79 | 137,38 |
6 | 23,33 | 139,97 |
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 129,60 | 129,60 |
2 | 67,39 | 134,78 |
3 | 45,79 | 137,38 |
6 | 23,33 | 139,97 |
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 129,60 | 129,60 |
2 | 67,39 | 134,78 |
3 | 45,79 | 137,38 |
6 | 23,33 | 139,97 |
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 129,60 | 129,60 |
2 | 67,39 | 134,78 |
3 | 45,79 | 137,38 |
6 | 23,33 | 139,97 |
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 129,60 | 129,60 |
2 | 67,39 | 134,78 |
3 | 45,79 | 137,38 |
6 | 23,33 | 139,97 |
World Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 129,60 | 129,60 |
2 | 67,39 | 134,78 |
3 | 45,79 | 137,38 |
6 | 23,33 | 139,97 |
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 129,60 | 129,60 |
2 | - | - |
3 | - | - |
6 | - | - |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.